Son günlerin en çok konuşulan olaylarından biri, 5 yaşındaki Melike İ.'nin trajik ölümüyle ilgili yaşanan korkunç gerçekler. Küçük kız, işkence edilerek öldürüldüğü ve ardından bir göle atıldığı iddialarıyla gündeme damga vurdu. Olayın zanlıları olarak tutuklanan baba İbrahim İ. ve üvey anne Esra İ. bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duygusal anların yaşandığı duruşmada, şok edici detaylar gün yüzüne çıktı. Dava sürecinin gelişimi, toplumda büyük yankı uyandırdı ve pek çok insan, bunun gibi olayların önlenmesi için acil tedbirler alınması gerektiği konusunda çağrıda bulundu.
Melike'nin kaybolması üzerine başlatılan arama çalışmaları, birkaç gün içerisinde sonuçlandı. Çocuklarının kaybolduğunu fark eden akrabalarının yaptığı başvuru üzerine, polis hemen harekete geçti. Küçük Melike’nin cesedinin bulunduğu göl, olayın meydana geldiği bölgeye oldukça yakındı. Yapılan otopsi sonucunda, küçük kızın vücutunda işkence izleri olduğu ve boğulduğu belirlendi. Durum üzerine, baba İbrahim ve üvey anne Esra, hemen gözaltına alındı. İlk ifadelerinde, Melike'nin ölümüne dair pek çok tutarsızlık dikkat çekti.
Mahkeme süreci, yalnızca olayın mağduru Melike için değil, aynı zamanda toplumun vicdanı için de bir dönüm noktası haline geldi. Duruşma öncesinde ve sırasında, küçük kızın adını yaşatmak için adalet bekleyen yüzlerce insan mahkeme önünde toplandı. Herkes, adaletin yerini bulmasını ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için caydırıcı bir ceza verilmesini talep ediyor. Bu tür olayların Türkiye'de giderek artması, toplumsal bir soruna işaret ediyor ve bu nedenle kamuoyunda büyük bir bilinçlenme gerekiyor.
Melike'nin ölümü, sadece ailesinin değil, tüm ülkenin yüreğini yaktı. Böyle trajik bir olayın yaşanmaması için devletin ve ilgili kurumların daha sert önlemler alması gerektiği düşünülüyor. Bunun yanı sıra, aile içi şiddet ve çocuk istismarı konularında farkındalık yaratacak kampanyalara ihtiyaç olduğu aşikar. Toplum olarak, çocuklarımızı korumak adına duyarlı olmamız ve her türlü şiddet olayını göz ardı etmememiz gerektiğinin altı çiziliyor.
Olayın ardından sosyal medya üzerinde de #MelikeİçinAdalet etiketiyle büyük bir kampanya başlatıldı. Binlerce insanın destek verdiği kampanya, Melike’nin anısını yaşatmayı ve büyük bir adalet talep etmeyi amaçlıyor. Katılımcılar, yaşanan bu tür olayların son bulması için toplumun her kesiminin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğinin altını çiziyor. Melike'nin yaşadığı bu trajik olay, tüm ülkede bir duyarlılık oluşturmuş durumda.
Küçük Melike'nin davası, süreç devam ederken önümüzdeki günlerde yeni gelişmelere sahne olabilecek gibi görünüyor. Dava sürecinin seyrine bağlı olarak, olayın arka planında yatan gerçekler de ortaya çıkabilir. Herkesin aklındaki en büyük soru ise, bu kadar küçük bir çocuğa neden böyle bir şey yapıldığı. Ülke genelinde tartışmalara neden olan bu dava, çocuk hakları ve aile içi şiddet konularında yenilikçi yasaların gerekliliğini de bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bu trajik olayın ardından, herkesin Melike için adaletin sağlanmasını beklediği bir dönem başladı. Mahkemenin vereceği karar, sadece bu dava için değil, benzer olaylar için de bir örnek teşkil edecek. Melike'nin davasının takipçisi olacak birçok insan ve topluluk, adaletin bir an önce tecelli etmesini umuyor. Toplum olarak, çocuklarımızın güvenliği ve hakları için daha fazla ses çıkarmamız gerektiği aşikar. Bu olay, sadece bir bireyin kaybı değil, tüm toplumun kaybıdır.